Din ile felsefe arasındaki münasebet felsefenin ve dinin her zaman başlıca konularından olmuştur. Bazen felsefeyle dini birbirinden ayrılan bazen de felsefe ve dini birleştiren görüşler düşünürlerin ilgilisini çekmiştir. Biz bu çalışmada din felsefe ilişkisinin Fârâbî’nin (ö.339/950) düşünce sistemindeki yeri ve önemini ortaya koyup nefsin güçleri olan duyum, muhayyile ve akletme yetisi özelinde inceledik. Fârâbî’nin hakikat tartışması çerçevesinde din ve felsefeyi nasıl değerlendirdiği noktası konumuz açısından önemlidir. Bilhassa imge ile din ilişkisi ve kavram ile felsefe ilişkisini değerlendirip aralarındaki öncelik sonralığı açıklamaya çalıştık. Çalışmamız açısından üzerinde durduğumuz husus hem sanatta hem de din de önemli bir yere sahip olan imgenin temsil ve taklit özelliğidir. Bu nedenle dinsel imge, gerçekliğin doğrudan değil dolaylı anlatımına dayalı olduğu için insanların gerçekliği daha kolay anlamasına neden olur. Felsefenin üretimi olan kavram ise gerçekliği olduğu gibi ortaya koyar. Bu anlamda Fârâbî’nin felsefesinde ifade ettiği erdemli şehirdeki yönetici hem filozof hem de peygamberdir. Bu yönüyle de hem kavrama hem de imgeye sahiptir. Onun filozofluk yönü hakikati olduğu gibi bilmesine dayalı iken peygamberlik yönü bu hakikatin insanlara benzetmeler, taklitler kullanılarak dolaylı anlatılmasıdır. Böylece dindeki imge inanmaya felsefedeki kavram ise düşünmeye yol açar. Yani kendisine peygamberlik verilen insan, imgelerle halkı inanca davet eder. Ve bu süreçte çeşitli temsiller kullanır. Kendi çabası sonucu filozofluk elde etmiş insan ise hakikatin kendisini kavramlarla açıkladığı için insanları düşünmeye çağırır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir