The recent military attack of Israel to Gaza Strip, beginning in the first week of October 2023, has created a
great human drama, while thousands of civilians have lost their lives, tens of thousands of civilians have
been injured, thousands of buildings, dozens of schools, hospitals and temples have been destroyed. Israel’s
airstrikes against Gaza have become a complete and total punishment of the people of Gaza rather than an
act of self-defence against Hamas, retaliation or response to a military act. The shelling of civilian
settlements, the deliberate targeting of civilians structures such as schools and hospitals, the absolute
denial of the humanitarian aid operations and blocking of the most basic humanitarian needs, and the
forcing of more than a million Gazans to migrate from place to place have certain features that exceeds any
possible concept of a conflict between a state and non-state actor or organization. What are these features?
In what ways we can conceptualize these acts? Does the targeting of civilians with Israel’s concept of total
and absolute war crossed the boundaries of self-defence and become an attempt of genocide ethic
cleansing, a war crime or state-terrorism? This article examines the recent Israel’s military attack and
operations on a conceptual level and evaluates the possibility of trial at the International Criminal Court.
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan İsrail-Hamas çatışması Gazze’de büyük bir insanlık dramı oluştururken binlerce sivilin hayatını kaybettiği, on binlerce sivilin yaralandığı, binlerce binanın, onlarca okul, hastane ve mabedin yıkıldığı bir tablo ortaya çıkarmıştır. İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları Hamas’a yönelik bir meşru müdafaa, bir karşılık, misilleme veya cezalandırma sınırlarını aşarak topyekûn Gazze halkına yönelik bir cezalandırmaya dönüşmüştür. Sivil yerleşim yerlerinin bombardımana tabi tutulması, okul ve hastane gibi sivil yapıların vurulması, en temel insani ihtiyaçların karşılanmasına ve insani yardım operasyonlarının yapılmasına izin verilmemesi, bir milyonu aşkın Gazzeli’nin bir yerden bir yere göç etmeye zorlanması bir devlet ile bir örgüt arasında yaşanan çatışma konseptini aşan bir mahiyet taşımaktadır. İsrail’in topyekûn savaş konseptiyle sivilleri hedef alan saldırıları acaba meşru müdafaa sınırlarını aşarak bir soykırım, bir etnik temizlik, bir devlet terörü veya bir savaş suçu şekline mi dönüşmüştür? Makalede İsrail’in askeri operasyon ve saldırılarının kavramsal olarak neye tekabül ettiği ele alınmakta; Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargılama durumu değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.