“Kadın doğulmaz, kadın olunur” Simone de Beauvoir’un bu meşhur sözü, cinsiyetin toplumsal
ve kültürel etkileşimler sonucunda şekillendiğini vurgular. Bu perspektiften bakıldığında, Halit
Refiğ’in 1964 yapımı Gurbet Kuşları filmi, kadın karakterlerin bu dönüşüm sürecini çarpıcı bir
şekilde gözler önüne serer. Film, bir Anadolu ailesinin İstanbul’a göçünü ve büyük şehirde
hayata tutunma mücadelesini anlatırken, kadın karakterlerin aile içinde yaşadığı çatışmaları
merkeze alır. Bu bağlamda kadın karakterlerin göç olgusunu tecrübe edişlerinde bir kuşak
çatışması filmde işlemektedir. Geleneksel aile yapısının baskıları ile modern kent yaşamı
arasında bocalayan kadınlar kimi zaman kent yaşamının yeni normlarına uyum sağlarken kimi
zaman ise bireysel kimliklerini ve bağımsızlıklarını inşa etmek için çabalar. Filmde bu çabalar
toplumsal normlar etrafında bir sorgulamaya alan açmaktadır. Zira filmde hem geleneksel aile
yapısının hem de modern şehir hayatının baskıları arasında sıkışan kadınların, bireysel
kimliklerini ve bağımsızlıklarını inşa etme biçimlerinde farklı baş ediş biçimleri beyaz perdeye
yansıtılmaktadır. Bu durum Simone de Beauvoir’un sözünü somutlaştırır. Bu çalışmada, Gurbet
Kuşları (1964) filminde kadın olma hallerini aile eksenine oturarak ele alınacaktır. Bu
çerçevede göç olgusunun yarattığı çatışmanın meydana getirdiği söylemler ve toplumsal
normlar 1960’ların sosyo-gerçekçi Türk filmleri kapsamında analiz edilmektedir.
Gurbet Kuşları Simone de Beauvoir Kimlik Arayışı Türk Sineması Halit Refiğ.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: Özel Sayı |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.