Hayvanlar bizimle aynı dünyayı paylaşan, aynı havayı soluyan, aynı suyu içen ve bizim gibi duyguları olan, sevinçleri, hüzünleri, korkuları, heyecanları olan canlılardır. Kimimiz için çocuğumuzdan, kardeşimizden farkı yoktur bu minik canların. Bazılarımız onlara ilk başta temkinli yaklaşsak da alışıp sevdikten sonra canımızın bir parçası olurlar. Onların zarar görmemesi için kendimizi parçalarız. Medyada veya çevremizde onlara karşı yapılan şiddet eylemlerinde gözlerimiz dolar, kalbimiz sızlar ve sinirlerimiz bozulur. Hemen vicdan mahkememizi kurar ve onlara şiddet uygulayanları yargılarız. Hayvanlara karşı yapılan şiddet eylemlerini içgüdüsel olarak reddederiz, kınarız. Hayvanlara yapılan şiddetin genel dağılımına baktığımızda karşımıza üzücü bir istatistik çıkmaktadır. Bize karşı mesafeli duran, korumamıza ihtiyacı olmayan, bizden kaçan ve birçok ihtiyacını kendisi görebilen kimisine sokak hayvanı kimisine yabani hayvan dediğimiz bu canlara karşı uygulanan şiddet örneği bu şiddet istatistiklerinin çok az kısmını oluşturmaktadır. Bu çalışma hayvanların ihmalinin ve sonuçlarının bir şiddet türü olduğunu açıklamayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Psikoloji |
Bölüm | Editöre Mektup |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |