Eczacılar, insanların günlük hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları sağlık çalışanlarıdır. Bunun sebebi ise eczanelerin kolay ulaşılabilir konumda olmalarıdır. Eczanelerde satılan ürünler, insan sağlığını etkileyen ve bünyesinde risk taşıyan ilaçlar ile yine insan sağlığını etkileme riski taşıyan ilaç dışı ürünlerdir. Eczaneye giden kişi, bu ürünlerin içeriği, kullanılma şekli gibi hususlarda genellikle bilgi sahibi değildir. Bu kişinin karşısındaki eczacı ise, uzman niteliğindeki profesyonel meslek erbabı olarak karşımıza çıkar. İlaçların sadece tekel yetkisine sahip eczanelerden alınabilmesi de eczacı ile muhatap olan kişileri daha da güçsüz kılmaktadır. Eczacı karşısında güçsüz konumda bulunan kişilerin, özel hükümlerle korunması gerekir. Bu koruma ise, Borçlar Hukuku’nun genel hükümleriyle değil, tüketiciyi korumaya yönelik olarak düzenlenmiş olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (6502 Sayılı TKHK) ile sağlanabilir. Bu sebeplerle, eczaneden ilaç ya da ilaç dışı ürün alan kişi hakkında 6502 Sayılı TKHK hükümleri uygulanabilmelidir. Bu hükümlerin uygulanabilmesi içinse, eczaneden ilaç ya da ilaç dışı ürün alan kişinin, tüketici; eczacının satıcı sıfatına sahip olması gerekir. Çalışmamızda, ilgili kişilerin bu sıfatlarının olup olmadığı ile aralarındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olarak kabul edilip edilemeyeceği hususlarının üzerinde durulmaktadır. Ayrıca özellik arz eden muhtelif konular inceleme konusu yapılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 11 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.