Bir borç ilişkisinin tarafları alacaklı ve borçludur. Borçlu borç muaccel olduğunda
borcu ifa etmekle yükümlü kimsedir. Ancak bazen borçlu borç muaccel olsa bile borcu
ifa etmeyip alacaklıyı zora sokmaktadır. Alacaklı bu durumu yaşamamak adına, alacağını
garanti altına alabilmek için borçludan birtakım güvenceler isteyebilir. Uygulamada sıkça
rastlanan kefalet sözleşmesi ile üçüncü bir kimse borçlunun borcu ifa etmediği takdirde
kendisinin bizzat borcu ifa edeceğine dair alacaklıya güvence vermektedir. Kefalet sözleşmesi ile üçüncü kimse borçlunun borcuna kefil olacaktır ve borçlu borcu ifa etmediğinde alacaklı kefile başvurarak alacağını ifa ettirebilecektir. Böylece söz konusu borcun
ödenmesi güvenceye bağlanmış olacaktır. Kefalet sözleşmesi yapılmış bir borç ilişkisinde
borçlu borcunu ödemediği durumda, borcu ödemeyi üstlenen kişiye kefil denir. Kefalet
bir şahsi teminat türüdür. Kefalet sözleşmesi borçlu ve alacaklı arasında asıl borca bağlı ayrı bir sözleşmedir. Asıl borç muaccel olduktan sonra alacaklının kefile gidebilmesi
mümkündür. Asıl borç sona erdiğinde kefalet borcu da sona erecektir. Kefalet sözleşmesi
alacaklı ile kefil arasında yapılmış olsa da kefilin kefalet sözleşmesine taraf olmayan esas
borçluya karşı ileri sürebileceği hak ve yükümlülükleri de vardır.
Kefalet Sözleşmesi Kefil Asıl Borçlu Borçluya Rücu Borcu Üstlenme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 1 |