Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarının gerekçelerinin de hüküm kısmı gibi
bağlayıcı olup olmadığı konusunda öğretide iki farklı görüş bulunmaktadır. AYM kendi kararlarının gerekçelerinin de bağlayıcı olduğunu kabul etmektedir. Ancak AYM’ye
bireysel başvurunun kabul edilmesi nedeniyle, bu başvuru üzerine verilen kararların gerekçelerinin bağlayıcı olup olmayacağı konusunda farklı değerlendirme yapılmaması gerektiği önemli bir husustur. AYM karar gerekçelerinin bağlayıcılığının kabul edilmesinin
sakıncaları üzerinde durulmakla beraber, içtihatların değiştirilmesinin mümkün olması
nedeniyle, düşünüldüğü kadar sakınca olmadığını kabul etmek gerekir. Kararın hüküm
kısmı ile gerekçesinin birbirinden her durumda ayrılması söz konusu olmadığı gibi, hüküm kısmı ile gerekçenin birlikte yayımlanmasına ilişkin açık düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, bağlayıcılık bakımından, doğrudan hükmü etkileyen gerekçenin
bağlayıcılığının kabul edilmemesinin izahı zor olacaktır. Ancak gerekçede yer alan her
cümlenin, sözcüğün bağlayıcılığının kabulü de, hukuku durağanlaştırabilir. Ayrıca AYM
kararında birden çok gerekçe olduğu ve bunlardan hangisinin bağlayıcı olacağı yönünde
tereddütler bulunmakla beraber; çoğunluk görüşünün bağlayıcı olduğu gözetildiğinde,
hüküm gibi gerekçenin de çoğunluk gerekçesinde yer alan görüşün bağlayıcılığı kabul
edilecektir. Bu konuda da önemli bir tereddüt olmadığı düşünülmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |