Bu çalışmada, bir kamu hizmeti ya da bir kamu hizmetlerinin tamamlayıcısı olarak
idarenin kamuoyunu, toplumu, vatandaşları bilgilendirme yükümlülüğü incelenecektir.
Bu yükümlülük kimi zaman talebe bağlı kimi zaman ise talepten bağımsızdır. Fakat her
halükârda bir ihtiyaçtır. Nitekim toplumun doğru bilgiye ulaşması birçok hukuki ve sosyal menfaatin temelinde yer almaktadır. Bunun yanında doğru, şeffaf ve güvenilir bilginin kamusal makamlardan sağlanabilmesi hukuk devletinin temel göstergelerinden biridir. Toplumda bu yönde var olan ihtiyacın 1982 Anayasası m.74/3’te düzenlenmiş bilgi
edinme hakkı kapsamında karşılanması mümkündür. Fakat bilgilendirme yükümlülüğü,
kişilerin bireysel olarak idareye yaptıkları başvurular karşısında idarenin bilgi verme yükümlülüğünden farklı bir boyuta sahiptir. Bu konudaki ilk fark bu yönde bir talebin beklenmesine gerek olmaması iken ikinci fark ise bilginin muhatabının niceliksel boyutuna
ilişkindir. Bu tespitlerden hareketle çalışma kapsamında şu sorulara yanıt aranmaktadır;
Bilgilendirme yükümlülüğünün faydaları nelerdir? Bu yükümlülük bağlamında karşımıza hangi usuller ve yöntemler çıkar? Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda ne tür
yaptırımlar gündeme gelebilir?
Kamuoyunun Bilgilendirilmesi İdarenin Bilgilendirme Yükümlüküğü Bilgilendirme Hakkı Bilgi Edinme Hakkı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |