Nörobilim alanındaki gelişmeler her gün bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ
ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ile 20. yüzyıldan beri ulaşılmaya çalışılan bir
amaca bugün artık daha yakınız: Beyin makinasının kendisini bilgisayara çevirmek. Böylece Parkinson’dan MS’e pek çok rahatsızlığın tedavisi belki de mümkün hale gelecek
ve iletişimin fiziki sınırları da ortadan kalkabilecektir. Beyin-makine arayüzü teknolojisi,
potansiyel faydaları yanında, hukuki açıdan tartışılması gereken riskleri de beraberinde
getirmektedir. Bu makalede beyin makine arayüzü teknolojisinin gelişimi ile bir hukuki
kavrama da dönüşmeye başlayan nörodata (beyin makine arayüzü sürecinde elde edilen
veri) açısından mahremiyeti yeniden ele alarak, “dolaysız, sürekli, akışkan ve durdurulamayan” veri akışı çağında beyin makine arayüzleri açısından veriye dair çeşitli sorular
sorulmuştur. Yeni iletişim teknolojileri ile desteklenecek ve uygulama alanları artacak
olan beyin makine arayüzü teknolojisinin geliştirilmesi aşamasından başlayarak insan
otonomisine ve mahremiyete saygılı bir hukuki çerçevenin çizilmesi gerektiğini savunduğumuz bu çalışmanın temel amacı ise beyin makine arayüzleri ve mahremiyet hakkı
kesişiminde yapılacak hukuki çalışmalara temel bir kaynak olmasıdır
Beyin-Makine Arayüzü Teknoloji ve Hukuk Mahremiyet Veri Koruma İnsan-Mahremiyet Etkileşimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |