ÖZET
Kumar ve şans oyunları insanlık
tarihi boyunca çeşitli şekillerde meydana gelen ve toplumu etkileyen sosyal bir
olgudur. Günümüzde de şans oyunlarına ve kumara olan ilgi devam etmekte ve
gittikçe çeşitlenip yaygınlaşmaktadır. Bu durum kimi zaman bağımlılığa yol
açıp, başta toplumun en küçük yapı taşı olan aile birimi olmak üzere tüm
toplumu etkilemektedir.
Başlangıçta basit gibi görünen,
ancak ayrıntılarıyla irdelendiğinde yaşam üzerinde direkt etkilere yol açan bu
sayrılık, insanların toplumsal yaşama başlamalarıyla geçerlik bulmuştur.
Eğlenmek ve zaman geçirmek amacıyla yeni yeni oyunlar geliştirilmekle beraber
bu oyunların beceriye dayalı olmasının yanı sıra “şans, talih” unsurunun ön
plana çıktığı görünmektedir. Şans, bahis, talih oyunları ve kumar arasında
nüans olmakla birlikte bu oyunların temel mantığı aynıdır. Temelde emeksiz ve
üretimsiz kazanca dayanan bu oyunların sonuçta haksız kazanç kapısı anlamına
geldiğini söyleyebiliriz (Yaşar, 2010, s.166). Toplumsal açıdan kumara ve şans
oyunlarına bakış birbirinden farklıdır. Şans oyunları, kumara göre daha masum
görülmekte ve ulaşılabilirlik açısından yaşlı-genç, kadın-erkek, zengin-fakir
ayrılmaksızın katılım sağlanmaktadır. Toplumun geniş kesimleri tarafından
farklı şekillerde katılımın sağlanması şans oyunları ve kumarın
toplumsallaşmaya olan etkisini de doğru orantılı şekilde artırmaktadır.
Şans oyunları ve kumar üzerine
yapılan bu araştırmada, bu oyunların Türk toplumu içindeki yeri, önemi, başta
birey olmak üzere tüm topluma olan etkileri sorgulanmaktadır. Ayrıca bu çalışma
toplumsal beklenti, bireylerin sosyo-kültürel durumu, şans oyunları ve kumara
karşı geliştirilen farklı bakış açıları gibi başlıklar ile ilişkilendirilerek
anlamlandırılacaktır. Bu oyunlara katılım ve erişilebilirlik arasındaki ilişki
irdelenmiştir.
Araştırma Niğde Ömer Halisdemir
Üniversitesi öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Öğrencilerin gelir durumları,
şans oyunlarıyla/kumarla tanışmaları, bu oyunlara yatırdıkları ve kazandıkları
paralar, en çok katılım sağladıkları oyun türleri, bu oyun türlerine bakış
açıları (kumar veya şans oyunu olma yönünde) ve bu oyunlara ne kadar vakit
ayırdıkları sorgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 20 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 2 |
DERGİMİZİN TÜRK DÜNYASINA AKADEMİK BAKIŞI
Milli Kültür Araştırmaları Dergisi akademik yayın hayatı, "Turan Kurultayı" sonuçları ile paralel yöndedir ve bu hedefler doğrultusunda yayın yapmaktadır.
Sonuç bildirgesi ana teması: Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz..
Hedefi: 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır…
Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen TURAN KURULTAYI’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır…
1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.
2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.
3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.
4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.
5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.
6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.
7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.
8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.
10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.
11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.
12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.
13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.
14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.
15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.
16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.
17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.
18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.
19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.
20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.
21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.
22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.
Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.
Turan Kurultayı Bilim Kurulu
TURAN KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ..
Budapeşte, 13.08.2022