Platon hem demokratik yönetimin pratikteki açmazlarından hem de sahip olduğu epistemolojik ve ahlaki kaygılardan hareketle demokrasiyi reddeder. İnsanın kendi doğasına uygun işi yapmasını toplumun mutluluğu ve adaletin gerçekleşmesi için zorunlu görür. Meslekler hiyerarşisini sarsan, değişim ve çokluğu içinde barındıran, eşitlik iddiasında bulunan demokrasiyi hedef alır. Platon düşüncesinde demos, yönetime bulaşmaması gereken halk yığınıdır. Jacques Rancière, Platon’un bu görüşlerine itiraz eder ve demos’u siyasal mücadelenin zeminine yerleştirir. Düşünüre göre Platon’un eleştirdiği demokrasi gerçek anlamdaki demokrasidir. Siyaseti polis düzenine indirgeyen Platoncu yaklaşıma itiraz eden Rancière modern ve çağdaş dönemdeki demokrasi karşıtlarını da siyaseti polis düzenine indirgemekle ve demokrasiyi iktidar düşüncesinden bağımsız olarak ele almamakla suçlar. Siyasal kavramını siyasete önceleyen düşünür açısından bu kavram polis düzeninin sekteye uğramasına işaret eder ve temelinde uyuşmazlık vardır. Uyuşmazlık fikri, verili olan rollerin dışına çıkmakla ilişkilidir. Bu çalışmada öncelikle Platon’un demokratik politikaya yönelik eleştirisi irdelenecek, daha sonra ise bu bağlamda demokrasi eleştirisine Rancière’e referansla itirazlar yöneltilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Felsefe, Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |