Bu makalede, temel olarak, bir devletin bürokratik yapısını oluĢturan kurumlar ve devletin temeli olan toplumsal yapı arasındaki uyumun “insan doğası” kavramıyla doğrudan bir iliĢkisi olduğu iddia edilecektir. Siyaset Bilimi insanın rasyonel ya da duygusal davranıĢlarının siyasal düzenin kurgulanışında ve işleyişinde önemli bir yeri olduğu iddiasıyla çağdaş psikolojiden yararlanmıştır. Ne var ki, siyaset biliminin insan zihni ve doğası hakkında felsefi bir incelemeye giriĢmeden kurgulamaya çalıştığı siyasal düzenler sözü edilen uyumun sağlanması konusunda yetersiz görünmektedir. Sosyo-politik düzen ve uyumun kendisini en üst derecede görünüşe çıkardığı varsayılan batı demokrasilerinde, kendilerini mevcut politik düzenin bir parçası olarak görmeyen insanların hoşnutsuzluğu çağdaş siyaset biliminin insanı sadece psikolojik davranış kuramları bağlamında ele almış olmasına, insan doğası ve siyaset arasındaki köklü iliĢkiyi görmezden gelmiĢ olmasına bağlanabilir. Bu nedenle, bu makale, insan doğası ve siyaset arasındaki içkin (immanent) iliĢkiyi siyaset bilimi değil, siyaset felsefesi açısından inceleyecek ve siyasal yapının hem kendi iç işleyişinde hem de toplumsal yapı ile ilişkisinde çatışmacı ve ayrıĢtırıcı olmayan bir uyumun ancak ve ancak bu ilişkiye gereken önemin ve dikkatin verilmesi ile mümkün olacağını iddia edecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Modern Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |