19. yüzyılın ikinci yarısına değin dinsel açıdan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne bağlı olarak yaşamlarını sürdüren Bulgarların milli kimliklerine yönelik ilk çalışmalarını 17. yüzyılın ikinci yarısı ile tarihlendirmek mümkündür. Kendisi Katolik olan Petar Bogdan Bakshev’in 1667’de bitirdiği “Bulgar Tarihi” isimli yapıtı ile başlayan Bulgar milli kimliğinin uyanışı süreci, Bakshev’den yaklaşık yüzyıl sonra Zograf Manastırı’nda Paisi Hilendarski’nin kaleme aldığı “Istoriya Slavyanobolgarskaya” isimli yapıtı sayesinde hız kazanacaktır. 19. yüzyılda Bulgarların kendi bağımsız kiliselerini kurma isteklerinin yanı sıra Osmanlı yönetiminden hoşnutsuz oldukları da girişilen eylemler vasıtasıyla su yüzüne çıkmıştır. Bulgarların Fener Rum Patrikhanesi’nden bağımsız olarak tesis ettikleri Eksarhlık’ın 1870’de Osmanlı yönetiminin izni ile kurulmasından kısa bir süre sonra başlayan 93 Harbi; Bulgar-Rus işbirliğinin hangi boyutlara ulaştığının da göstergesi oldu. Savaşın ertesinde imzalanan Aya Stefanos Antlaşması ile gerçek- leşen Büyük Bulgaristan hayali, Avrupalı diğer devletlerin girişimiyle imzalanan Berlin Antlaşması’nda sükût etti. Zikredilen Antlaşma sonucunda ilk Antlaşma ile kendisine verilen toprakların yaklaşık üçte ikilik kısmı elinden alınan Bulgaristan yine de özerkliği sağlanarak bir “emaret” haline dönüştürüldü. 1878’den sonraki süreçte Bulgaristan Emareti, 1885’te Şarkî Ru- meli’nin ilhakıyla 1908’de elde edeceği bağımsızlığına doğru giden önemli bir adımı atmış oldu.
Makedonya Meselesi 19. Yüzyıl Bulgaristan Bulgaristan Emareti
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Çeviri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |