Öz
İstiklâl Marşı, henüz İstiklâl Savaşının kazanılıp Cumhuriyetin ilân edilmesinden önce 1921 yılında kaleme alınmış ve kabul edilmiştir. Millî Mücadeleye bütün ruhu ve benliğiyle katılan Mehmet Akif Ersoy, istiklal harbine fiilen iştirak edenlerle aynı duygu ve inançları paylaştığından, Büyük Millet Meclisi’nde 12 Mart 1337 (1921) günü reye konulup «Millî Marş» olarak kabul edilen şiirinde, Milli Mücadele yıllarının en gerçekçi tercümanı olmuş, istiklal mücadelesi yıllarında Mehmetçiğin ve Türk milletinin sahip olduğu duygu ve inançları dile getirmiştir. İstiklâl Savaşı; Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşının ardından son vatan toprağına yönelik emperyalist güçlerin hayâsız saldırılarını püskürtmek için verilen bir ölüm-kalım mücadelesidir. Böyle kader anlarında; din, iman, vatan, millet, bayrak, hürriyet ve istiklâl gibi değerlerin farkına varılır ve bu değerler uğruna ölüm göze alınır. İşte "İstiklâl Marşı"nın üstün tarafı, Akif’in derin bir kültürle milletinin ıstıraplarını ve “Din”, “Hak”, “İman”, “Vatan”, “Millet”, “Bayrak”, “Hürriyet” ve “İstiklal” gibi ortak değerlerini bizzat yaşayarak ve inanarak orada mısralara dökmesindedir.
Çalışmada; İstiklal Marşı’nda yer alan ve İstiklal savaşı yıllarında ordumuzun ve milletimizin sahip olduğu dinî inanç ve millî duyguları yansıtan ifadeler incelenecek, Akif’in o duygu ve inançları destekleyici/açıklayıcı nitelikteki diğer bazı şiirlerine de yer verilecektir.