Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde doğal olarak yetişen keçiboynuzu, ağacından meyvesine, meyvesinden tohumuna çok farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Meyve ve tohumunun sanayi ile entegre olması, bu türün ekonomik değerini daha da arttırmaktadır. Ülkemizde keçiboynuzu yöresel olarak “Harnup”, “Harup”, “Boynuz”, “Buynuz” ve “Kerti” gibi isimlerle anılmaktadır. Çalı veya ağaç formunda büyüme özelliğine sahiptir. Keçiboynuzu ile ilgili ülkemizde kapama bahçeler henüz yaygın olmamakla birlikte, son yıllarda orman ve hazine arazilerinin kiralama yoluyla halka arz edilmesi, keçiboynuzu plantasyonlarının kurulumunu popüler hale getirmiştir. Keçiboynuzu meyve ve tohumu yanında, ağacının herdemyeşil olması nedeniyle peyzaj amaçlı kullanımı da yaygındır. Ayrıca, yapraklarının yangına dayanıklı olmasından dolayı, orman alanlarında yangın koruma hattı olarak da kullanılmaktadır. Keçiboynuzunun meyvesi, geleneksel olarak yüzyıllardır pekmez yapımında değerlendirilmektedir. Buna ilave olarak, meyvesi öğütülerek kahve, kakao ve un elde edilmekte ve sanayide farklı alanlarda kullanılmaktadır. Keçiboynuzu meyvesi potasyum ve kalsiyum mineralleri ile karbonhidrat ve lif bakımından zengindir. Meyvesinin sağlıkta farklı kullanım alanları ile ilgili çok sayıda araştırmalar bulunmaktadır. Özellikle kolestorolün düşürülmesinde, ishal önlemede, osteoporoz, antideprasan, deri hastalıkları ile kanser mücadelesinde kullanılmaktadır. Tohumunun galaktomannanca zengin olması nedeniyle keçiboynuzu zamkı üretilmekte ve piyasada E-410 (gıda katkı maddesi) adlı katkı maddesi olarak isimlendirilmektedir. E-410 farklı endüstrilerde (gıda, petrokimya, kağıt, tekstil vb.) çok amaçlı kullanım alanına sahiptir. Tohumun embriyosu ise protein bakımından oldukça zengindir. Bu derlemede, keçiboynuzunun çevre, beslenme ve sağlık üzerine etkileri konusunda bilgiler verilmiştir.
Bölüm | Derleme |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 21 Sayı: 2 |