The issue of child labour on the street, that hasgrown due to certain economic and political policies adopted since 1980 is one of the most important indicators of today’s urban reality and stillconstitutes a fundamental category of child labour.“Working on street” has been shaped as a “form ofresistance” of huge masses -which had been dispossessed and driven to urban areas through ‘forced migration’ policies- in their efforts to deal withthe poverty and to survive. This is the reason why“working on street” can’t be considered “a discretionary tendency” that is independent of economic and political decisions and policies. Workingon street is a phenomenon strongly related with political economy and it deserves to be discussed both in terms of the risks faced by the children and of the cross-generational transfer of poverty. In the light of the above-mentioned perspective, this study discusses that the phenomenon of working on street can’t have an explanatory framework independent of class theory.
Working on street child labour dispossession forced migration poverty
1980 sonrası ekonomik ve siyasi bazı kararlara bağlı olarak gelişen ve bugünkü kent gerçekliğinin önemli göstergelerinden biri olan sokakta çalışan çocuklar sorunu, hala bugün çocuk emeği içerisinde yerleşik bir kategori olmaya devam etmektedir. 1990’ların ‘zorunlu göç’ politikalarıyla mülksüzleştirilerek kentlere sürülen büyük kitlelerin yoksullukla baş etme veya hayatta kalma çabalarına bağlı bir ‘direniş biçimi’ olarak şekillenen sokakta çalışma, ekonomik ve politik kararlardan bağımsız ‘ihtiyari bir yönelim’ olarak okunamaz. Zira ekonomi politik belirlenimleri olan sokakta çalışma; hem çocuk açısından taşıdığı riskler hem de yoksulluğun kuşaklar arası aktarımı bakımından tartışmaya değer bir olgudur. Burada özetlenen öncüllerden hareketle, ‘sokakta çalışma’ olgusunun sınıf teorisinden bağımsız ‘açıklayıcı bir çerçevesinin olamayacağı’ tartışılmaktadır.
Sokakta çalışma çocukemeği mülksüzleşme zorunlu göç yoksulluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 16 Sayı: 62 |