Bu makale politik liderlerin seslerine dair estetik yargılar ile politik eğilimler arasındaki ilişkilenmeleri araştırmaktadır. Makale bu bağlamda Türkiye Cumhurbaşkanı’nın 2014’te sesinin kısıldığı Van konuşmasına verilen tepkileri de göz önünde bulundurarak, sesinin estetik değeri hakkında yapılan olumsuz yorumların arkasındaki dinamikleri anlamlandırmayı hedeflemektedir. Cumhurbaşkanı’nın sesine verilen tepkilerin, -özellikle dinlemek, dinlememek ya da rahatsız edici bulmak gibi- belirli bir ulus temsiliyetine ait olup olmama hissiyatını ele veren direniş biçimleri olduğunu öne süren makale ayrıca bu tarz duyusal politik tepkilerin tehlikelerini ve sınırlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır
This paper is an exercise to understand the correlation between subjects’ political inclinations and their aesthetic judgments concerning the voice of a political leader. In this vein, the paper aims to expand on the dynamics behind the negative comments about the aesthetic value of the voice of Turkey’s current President. Taking a particular speech of the President from 2014 where his voice cracked as a case study, the paper claims that the choice of listening to his voice or not, or finding it unpleasant can be read as forms of resistance that are in fact related to the issue of belongingness to a particular representation of the nation. The paper also aims to reflect upon the risks and limits of this form of sensory political behavior
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 17 |