Postyapısalcı felsefi düzlemde, başta metinsel okumalar ekseninde gelişen yapısökümcü yaklaşım özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sınırlarını genişleterek siyaset, sosyoloji, felsefe ve sanat alanında da etkisini göstermiştir. Bu dönemde müzik alanında ise gerek yorumcuyu gerekse alımlayıcıyı yaratım sürecinin bir parçası hâline getiren yeni bir estetik anlayış ortaya çıkmıştır. Besteleme sürecinde kullanılan rastlamsallık ve belirsizlik gibi yeni teknikler, müzik yapıtlarında yorumcunun ve dinleyicinin yaratı evrenini genişleten ve onları besteleme süreci içine dâhil eden açık yapıtların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu çalışmada Umberto Eco’nun Açık Yapıt’ta (Opera Aperta) ortaya koyduğu anlayışından yola çıkılarak, “açık yapıt”ın “poetika”sı ve müzik yapıtları üzerindeki yansımaları ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Nisan 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 24 |