The discussions on the literary canon in Turkey, which began in the 2000s, have a relatively short history. In the initial works focusing on the concept of the canon, efforts to delineate its definition and the processes by which it is established take precedence. Starting primarily with academicians from foreign philology, the debate progressively gained traction, involving numerous authors and poets over time. Following the themed issues and investigations of literary journals, widespread interest in the canon debate emerged. The discussion on the “100 Essential Works” (100 Temel Eser) prepared by the Ministry of National Education in 2004 and 2005, played a significant role in bringing the canon issue to the forefront extensively.
In the debate on the literary canon in Turkey, the claim of the absence of a “singular literary canon” in Turkish literature is primarily highlighted. This assertion, articulated by Orhan Tekelioğlu and Orhan Koçak, will continue to be a recurring theme in subsequent discussions. Other prominent issues in the canon debate include who established the canon and how the curriculum is determined. Similarly, the interpretation of the multicultural structure of Ottoman literature, the efforts of the Early Republic to construct the "Revolutionary canon" (İnkılap Kanonu) and the names excluded from the canon over time contribute to the expansion of the canon debate. The purpose of this article, focusing on the literary canon, is to demonstrate how discussions on the literary canon in Turkish literature originated and evolved until the present day.
Canon Curriculum History of Literature Multiculturalism National Literature
Türkiye’de 2000’li yıllarda başlayan edebiyat kanonu tartışmalarının hayli kısa bir tarihi vardır. Kanon kavramını merkezine alan ilk yazılarda kanonu tanımlama ve kanonun nasıl kurulduğunu belirleme uğraşı öne çıkar. Daha çok yabancı filolojiden gelen akademisyenlerle başlayan tartışmanın zamanla popülerleşmesiyle pek çok yazar ve şair de tartışmaya dâhil olur. Dergilerin dosya konuları ve soruşturmalarının ardından kanon tartışmasına yaygın bir ilgi gösterilir. 2004 ve 2005’te Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı “100 Temel Eser”in tartışılması kanon konusunun geniş biçimde gündeme gelmesinde etkili olur.
Türkiye’de edebiyat kanonu tartışmasında öncelikle Türk edebiyatında tekil bir edebiyat kanonunun yokluğu iddiası öne çıkar. Orhan Tekelioğlu ve Orhan Koçak tarafından dile getirilen bu iddia, sonraki tartışmalarda sürekli gündeme gelecektir. Kanon tartışmasında öne çıkan diğer konular ise kanonu kimlerin kurduğu ve müfredatın nasıl belirlendiğidir. Benzer biçimde Osmanlı edebiyatının çokkültürlü yapısının yorumlanması, Erken Cumhuriyet’in “İnkılap kanonu” inşa etme çabası ve kanon dışında bırakılan isimler gibi konular da zaman içinde kanon tartışmasının genişlemesini sağlar. Bu makalenin amacı, Türk edebiyatında edebiyat kanonu tartışmalarının nasıl başladığını ve bu tartışmaların günümüze kadar nasıl evrildiğini göstermektir.
Kanon Müfredat Edebiyat Tarihi Çokkültürlülük Ulusal Edebiyat
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Kasım 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 28 |