Düzenleyici etki analizi (DEA), düzenleyici devletin karakterini yansıtan
araçlardan biridir. Mevcut ve yapılması tasarlanan düzenlemelerin
piyasaya etkilerini, özellikle maliyetini hesaplamaya dayanan bu analiz,
kamu politikası belirleme sürecini ve karar alma sürecini de kendi
sonuçlarına tabii kılacak biçimde yeniden biçimlendirmektedir. Yasama
ile yürütme arasındaki ilişkileri, karar alma mekanizmasını ve politika
belirleme sürecini değiştiren DEA, düzenleyici devletin işleyiş
mekanizmasını yansıtmaktadır. Bu çerçevede yasama erkinin yeri giderek
silikleşmeye başlamaktadır. DEA, birçok kapitalist ülkede düzenleyici
reformların bir parçası olarak yürürlüğe girmektedir.
Yazı, DEA’nın kimi siyasal sonuçlarına odaklanarak Türkiye’deki
gelişimi ele almaktadır. Türkiye, Ocak 2007’den itibaren yasa
tasarılarının potansiyel ekonomik faydalarını ve maliyetini değerlendirme
kararı almıştır. Bugün, DEA küresel ticaret ve yatırım piyasalarına
eklemlenen gelişmekte olan ülkelerde yönetişimin bir normu haline
gelmektedir. Bu makale, bir karar verme aracı olarak DEA’nın, emekçi
sınıfların siyasal taleplerini siyasal alandan dışlama suretiyle yasama
erkini siyasal sistemin ana öğesi olmaktan çıkarmaya yöneldiğini
göstermektedir. Kapitalist devletler, küresel ve yerel sermayenin
çıkarlarının düzenleyici aracı kurumu olmaya başlamaktadır. Temsili
demokrasinin kapitalist rejimi, demokrasiden vazgeçerek kendi
krizlerinden kurtulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 2 |