Su sorunu ilk olarak 1970’li yıllarda kadın ve çocuk haklarına duyarlı
olan kesimlerin ilgisini çekmiştir. Bu grupların, sorunun Birleşmiş Milletler (BM) gündemine taşınmasında ve su hakkının temel bir insan hakkı olarak tanınmasında başarı kaydetmeleri üzerine, suyun bir piyasa
malı olduğunu düşünen gruplar da sorunla ilgilenmeye başlamışlardır.
Bu iki tarafın birbirine karşı mücadelesinin bir sonucu olarak Birleşmiş
Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi 2002 yılında
su hakkının içeriğini, suyun piyasada alınıp satılmasıyla uyumlu bir
biçimde tanımlamıştır ve 2010 yılında su hakkı Birleşmiş Milletler tarafından, piyasa tarafından da karşılanması mümkün, temel bir insan
hakkı olarak tanınmıştır. T.C. Anayasası en son Birleşmiş Milletler kararının uygulanmasını engelleyici nitelikte görünmese de, başta İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) kuruluş yasası olmak üzere, su
hizmetleriyle ve özellikle suyun fiyatlandırılmasıyla ilgili pek çok kanun
su hakkını temel bir insan hakkı olarak gören anlayışla uyumlu değildir. Dikili Belediyesinin deneyimleri de göstermektedir ki, bürokrasi ve
mahkemeler gibi kamu kesimi politika aktörleri de su hakkını bir insan
hakkı olarak gören bir zihniyete ve tutuma sahip değiller.
Su hakkı Dikili Belediyesi Su hizmetleri Birleş- miş Milletler Kamu politikası Su tarifesi
Su hakkı Dikili Belediyesi Su hizmetleri Birleş- miş Milletler Kamu politikası Su tarifesi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 19-20 |