Peki, kim bu Turgut Özal? Bir döneme damgasını vurduğunu, siyasete ve Türkiye demokrasisine yeni bir ufuk kazandırdığını düşmanları bile kabul etmişken; o Türk halkıyla olan bu yolculuğuna nasıl başladı, tam olarak neleri değiştirdi, neden eleştirildi ya da en önemlisi bu kadar sevilmesinin arkasında ki ana sebep neydi? Tüm bu sorulara yakın çevresinin ve mesaisini birlikte paylaştığı siyaset adamlarının gözünden cevap vermeye çalışalım… 1970’li yıllar: Hem ekonomik hem de siyasi olarak istikrarsızların, iniş-çıkışların, dar boğazların, sorunların yaşandığı sadece o dönemi görenlerin değil sonraki kuşakların da yakından bildiği hadiselerle doludur. 1980’e gelindiğinde Türkiye’nin ekonomisi alt üst hale gelmişti. MB çekleri reddedilir olmuştu. Döviz sıkıntısı, deyimlerimiz arasına girecek durumdaydı: “Türkiye 70 Cent’e muhtaç bir ülke halindeydi…” Ülkeyi bu ekonomik bataktan kurtarmak isteyen Süleyman Demirel, Turgut Özal’ı Başbakanlık Müsteşarlığına getirdi. Aynı dönemlerde DPT Müsteşarlığını da yürütmüştü. Mühim kararları almak, büyük adımlar atmak, gidişe dur demek için ekonominin dümeni artık ona emanetti. Zaten başka da bir yol düşünülemezdi nitekim kariyeri bunu açıkça ifade etmekte.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 15 Sayı: 55 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi