15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan askeri darbe teşebbüsü, gizliliği esas alan kapalı yapıların genel demokratik işleyiş açısından ne kadar tehlikeli ve risk yüklü olabileceğini göstermesi bakımından son derece çarpıcı ve bir o kadar da sarsıcı bir deneyim olmuştur. Bu darbe teşebbüsüne karşı sivil irade tarafından gösterilen direnç, açık toplum, çoğulculuk ve hoşgörü gibi değerlerden oluşan demokrasi kültürünün önemini ortaya koyarken, aynı zamanda bu değerlerin gelişmediği toplumlarda bu tür teşebbüslerin kaçınılmaz olduğunu da göstermektedir. Nitekim Türkiye toplumu, ulaştığı sosyal seviyenin demokratik kültürü benimsediğini, darbeye karşı gösterilen sivil direnişle tescillemiştir. Demokratik yollarla iş başına gelen iktidarlar demokrasi ve hukuku, ayrıcalıklı gruplar ve bu gruplarla kurulan işbirliğiyle değil, toplumdan sağladığı destekle koruyabileceğini görmüş olmaktadırlar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 49 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi