Demokrasi bir içerik olduğu kadar bir biçimdir de. Hatta demokrasi prosedüreldir. Yani “Nasıl?” en az “Neden?” kadar önemlidir. Hatta bazen daha önemlidir. Niyet, yöntemi peşinen haklı çıkarmaz. Örneğin, dünyayı bir cennete çevirmeyi istiyor olmak tek başına yeterli değildir. Demokratlık bunun nasıl, hangi yöntemlerle yapılacağını da içerir. Devrimden sonra demokrasi değil genellikle “thermidor” olur. Tarihte “thermidor”undan çıkmış devrim var mıdır? Dolayısıyla Menşevikleri ya da Girondin’leri asla küçümsememek gerekir! Ziya Gökalp kadar Prens Sabahattin’i de ciddi almalı! Onlar dâhil oldukları devrimlerin kazananı olmadılar. Ancak tarihe kaybedenler de dâhildir. Onları okumak, anlamaya çalışmak demokrat bilincin yerleşmesi için elzem olabilir. Belki de asıl haklı olan onlardı!
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Yorum ve Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 49 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi