Selefîlik, günümüzde İslam düşüncesinin en canlı problemlerinden biridir. İslam dünyasının medeniyet arayışı ve küresel dünyada kendi değerleriyle var olma çabalarında, gittikçe gücünü artıran bir bariyer haline gelmiştir. Öze dönüş vurgusuyla Selefîlik, İslam geleneğinin bir parçası olan mezhebi kimlikler üzerinde sarsıcı bir etki yapmaktadır. Siyasal bir hareket olarak da var olan politik dengeleri dağıtmakta ve Müslüman dünyayı istikrarsızlaştırmaktadır. Mezheplerin ve felsefe hareketinin birikimini reddetmeksizin, İslam öğretisi ekseninde bir yeniden yapılanma üzerinde düşünmek gerekmektedir. Bu olmaksızın kısmî tartışmalarla elde edilecek sonuçların yararlı olamayacağı açıktır. Selefî söylemin eski ve yeni dayanakları tartışıldığında, bu radikal özcü akımın hiç de İslam’ın öğretisini ve tarihini tekelinde bulundurmaya hakkı olmadığı anlaşılmakta, bu durum İslamî bir üslup çerçevesinde ortaya konulabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 12 Sayı: 45/46 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi