Medeniyet kavramı uzun yıllardır tanımlanmasına rağmen; çok yönlü, göreceli ve muğlak bir anlamı vardır ve haddi zatında sosyal bilimlerde üzerinde ittifak edilmiş bir kavram
değildir. Medeniyet, insanlığın ortaya koymuş olduğu eserlerin tamamını içine alıp kültür inşa eden bir düzen olduğu için medeniyet kavramını tek bir tanımlama ile ifade etmek
oldukça güçtür. Medeniyetin, o medeniyetin özelliklerini taşıyan ideal insanı ve o medeniyetin inanç sistemi ile ahlak anlayışı arasında birbirini geliştiren ve bu unsurlar arasında akışı sağlayan bir dolaşım olduğu söylenebilir. Bu makalede giriş kısmında medeniyet kavramının doğuşuna ve Doğu-Batı Örnekleriyle 20. ve 21. Yüzyıllarda Medeniyet tanımlarına yer verilmiştir. Makalenin ana konusunu olan Necip Fazıl Kısakürek’in medeniyet anlayışı ile Sezai Karakoç’un medeniyet anlayışı ayrıntılı şekilde tahlil edilmiştir. Sezai Karakoç’ta İslam Medeniyeti, Batı Medeniyeti ve Diriliş Kavramı incelenmiştir. Son kısımda ise Kısakürek’te ve Karakoç’ta medeniyet tasavvurlarının mukayesesi yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 12 Sayı: 45/46 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi