Prufrock ve The Sacred Wood; edebiyat tarihinin en büyük modernisti T.S. Eliot’ın paradoksunu anlamamızı sağlar. Çünkü kendisi aynı zamanda en büyük “modern” muhafazakârdır. 19. yy. edebiyatını bir kalemde silmiş ve şiirde serbest nazım, yabancılaşma ve deneyselliği baş-latmış bu adam aynı zamanda 1928’lerde kendisini “edebiyatta klasikçi, politikada kralcı, dinsel inanışta Anglo-katolik” olarak tanımlayan kişi-dir. Görünürdeki bu paradoks, onun politik ve sosyal bir düşünür olarak öneminin ipuçlarını verir bize. Eliot’a göre muhafazakârlık projesi ancak parçalanmışlık, sapkınlık ve inançsızlığın hüküm sürdüğü bir devirde anlam kazanır. Dolayısıyla muhafazakârlık modern bir duruma işaret eder ve bir çeşit modernizm’dir, etkili oluşunun sırrı buradadır. Eliot, aklı geç-mişte takılı kalmış nostaljiyle – ki bu modern sentimentalizmin bir başka türüdür— bize modern dünyada ayakta kalmamızı sağlayacak cesaret ve vizyonu verecek olan hakiki gelenek arasında bir ayrım yapar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Yorum ve Değerlendirme |
Yazarlar | |
Çevirmenler |
Eda Yıldız Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 9 Sayı: 33-34 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi