Taklit yoluyla batılılaştığı gözlenen Türk modernleşmesinin başlangıcı Tanzimat ve Meşrutiyete kadar uzanmaktadır. Batılı değerlerin, toplumsal yapı ve değerlerle uyumuna bakılmaksızın taklit edilmeye başlanması bu döneme rastlamakta-dır. Bu dönemden günümüze kadar toplumsal yapıdaki aile, akrabalık ilişkileri, alışveriş ve tüketim kalıpları ve hayat tarzına ilişkin ciddi dönüşümler gözlenmiştir. Bu bağlamda gazete, dergi, mağaza vitrinleri vb. etkenler kadar romanların da çok önemli bir araç olduğu görülmektedir. Kitle iletişim araçlarının yaygın olmaması, popüler kültürün henüz toplumsal hayata yansımadığı ve kısmen gazetenin iletişim aracı olarak kullanıldığı Osmanlı toplumunda Batılılaşma hayalinde roman oldukça önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal yapıyı dönüştürmenin gerçek anahtarının aile olduğu bilindiğinden çalışma Türk modernleşmesi bağlamında romanda kurgulanmış aileden roman kurgusu olarak aileye doğru bir dönüşümden söz edilip edilemeyeceği üzerine odaklanmaktadır. Bu temel sorunsal yanında Türk modernleşmesi bağlamında, romanda kurgulanmış ailenin toplumsal yansımaları ve modernleşme açısından etkileri popüler kültür araçlarının yaygınlaşması ile azalıp azalmadığı da araştırılmaktadır. Kavramsal düzeyde ve döneme ilişkin romanlar üzerinden genel olarak yapılan çözümleme sonucunda, Türk romanında kurgulanmış ailenin modernleşme aracı olarak kullanıldığı ve romandaki kurgu aile üzerinden batılılaşmanın sunulduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 8 Sayı: 31 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi