Vaktiyle cemiyet ve kavânînini tedkîk ancak birkaç mütefekkire münha-sır iken zamanımızda hemen herkes için tetebbu’ı zarurî bir ilim olmuşdur. Cemiyet ile şahıs arasında teâvün ve merbûtiyet o derece sıkı-dır ki tatbîkâtda biri olmaksızın diğeri hakikaten mevcûd olamaz. Hatta ilm-i cemiyet ile ilm-i beşer her gün yek-diğerinden tefriki gayr-ı kâbil bir şekle giriyor, kâffe-i mesâil-i felsefe ve ahlâkiyye mesâil-i ictimâiyyeden addediliyor. Bir şahsın melekât ve isti’dadâdı esasen ırk u nev’inden ken-disine mirasdır ki bu cemiyetden başka bir şey değildir. Şerâit-i cemiyet ise hayat-ı ma’neviye ve maddiyyenin kavânîn-i umûmiyyesine tâbidir. İlm-i hayat ve ilm-i cemiyetin hudûd-ı temas ve takarrubu pek ziyâdedir. Hatta denebilir ki bütün kâinât hal-i teşekkülde bulunan vâsi’ bir cemiyetdir, hatta gayr-ı mer’î cüz-i fertler bile şu halde ilm-i cemiyet bütün ulûm-ı sâirenin ser-efrâzı ve hülâsa-ı yekûnidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarihten |
Yazarlar | |
Çevirmenler |
Adem Efe Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 7 Sayı: 28 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi