“Bırak yapsın, bırak geçsin” prensibine dayanan siyaset cereyanına “liberalizm denilmiş, bir buçuk asır önce nazariyecileriyle İngilterede desteklenmişti. Kapitalizmi daha çok İngiltere lehine temellendiren bu siya-setle birlikte “ekonomik” devir açılıyor. Buna göre iktisadî hayat, ticaret dâhilde, ve hariçte serbest olacak ve serbest rekabetle ayarlanacak, rekabet haricinde hiçbir engel olmayacak. Bu siyaseti tutanlara “liberaller”, bunların mensup oldukları partiye “Liberal Parti” denmiştir. Demokrasi ile idare edilen İngilterede bu parti tek başına kalamaz, istediği gibi hüküm süremezdi. Karşısında bir muhalif parti olacaktı. Bu partiye “muhafazakârlar” denildi. Liberal Partinin emeli, memleketin çok müsait bir durumda bulunan iktisadî hayatını alabildiğince genişletmek, zenginliği hudutsuz olarak artırmak, maddî kazanç ve servete birinci plânda ehemmiyet vermekti. Maddecilik çağı da bu suretle başlamıştı. Modern tekniğin gelişmesiyle bu yolun tutulması ayrıca zaruret olmuştu. Muhafazakârların vazifesi bu maddî gidişi frenlemek olabilirdi. Çünkü mil-letlerin selâmeti yalnız maddî hayatla olamazdı. Manevî hayat ve onun kıymetleri vardı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarihten |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 7 Sayı: 25-26 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi