Elinizdeki eserin yazarı Bedri Gencer ile nispeten geç bir tarihte, yanlış hatırlamıyorsam 1999 yılında bir toplantıda tanışmıştık. Daha sonra sürekli görüştük. Gerek yaptığımız sohbetler, gerekse çalışmaları sayesinde onun istisnaî entelektüel kişiliğini fark ettim. Karşımda olağanüstü bir tecessüs ile öğrenme ve öğretmeye kendisini adamış, önemli eserler verme potansiyeline sahip bir kişi vardı. Bu beklentileri boşa çıkarmayan Bedri, sonunda kendi-sinden beklenen ilk büyük eseri verdi.
İslam’da Modernleşme, 1839-1939, hem keyfiyet, hem kemiyet itibariyle büyük bir eser. Eserin büyüklüğü, yazarın konuyu “evrensel” bir perspektiften incelemesinden kaynaklanıyor. Bundan kasıt, Doğu ve Batı’yı kuşatan, bütüncül, çok-katlı bir mukayeseli perspektiftir. İslam dünyasının modernleşmesi, temelde Batı’nın kültürel etkisinden kaynaklandığı için akültürasyon kaynağı Batıdaki dönüşüm kavranmaksızın Doğu dünyasının zorlandığı modernleşmenin de kavranamayacağı tabiidir. Bu yüzden Gencer, önce bizzat Batı’nın yaşadığı modernleşme tecrübesinin mukadderatını tespit ediyor. Onun tespitine göre “sekülerleşme” de denen Batılı modernleşme, bir “evrensel adil düzen” kurma fikrinden kaynaklanıyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yorum ve Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 6 Sayı: 21-22 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi