Bu makalenin amacı, sosyolojinin kurucularından Tocqueville’in modern toplum çözümlemeleri ve bu toplumun geleceği hakkında öngörüleri ile bu toplumlarda karşılaşılabilecek sorunlara getirdiği çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Tocqueville’e göre, modernleşme sürecinde bir eşitlik ve demokrasi çağına girilmiş; aristokratik toplumdan demokratik topluma geçilmiştir. O’na göre demokrasi, siyasal bir sistem olduğu kadar, temel niteliği “koşullarda eşitlik” olan bir toplum modelidir. O, koşullarda eşitliği ve toplumun demokratikleşmesini tersine çevrilmesi mümkün olmayan tarihsel bir süreç olarak görür. Ancak bu tarihsel sürecin değerlerde ve insan mutluluğunda ilerleme olarak algılanmaması gerektiği uyarısında bulunur. Eşitlik ve demokrasi olguları kendi içlerinde özgü ciddi sorunlar barındırır. Eşitlik, kolektif sorumluluk duygusunun azalmasına, bencilliğe yakın duran bir bireyselleşmeye ve kitleselleşmeye yol açabilir. Temsili demokrasi ve gelişmiş yönetsel bürokrasi ise vatandaşların siyaset yapma imkânını kısıtlayarak despotizme dönüşebilir. Tocqueville, aşırı bireyselleşme, kitleselleşme ve siyasetçilerin temsil yetkilerini kötüye kullanma sorunlarına çözüm olarak, örgütlenme özgürlüğünü kullanarak devlet ile birey arasında aracılık edecek sivil toplum kuruluşlarını hayata geçirmeyi önerir. Tocqueville’e göre, demokrasi değil, demokrasiler vardır; demokrasiye yönelik en büyük tehdit, demokrasinin kendi içinden gelir. Tocqueville’in bu özgün bakışı, her demokratik açılım arayışında onun yeniden keşfedilmesine ve yazılarındaki nesnel bakışın ve derinlikli analizin daha iyi anlaşılmasına neden olmaktadır.
Demokratik toplum aristokratik toplum Tocqueville (Alexis de Tocqueville) eşitlik özgürlük sivil toplum despotizm çoğunluğun despotizmi bireycilik-demokrasi siyaset sosyolojisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 3 Sayı: 12 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi