Modern dünyanın her yanında ve yaşamın neredeyse her alanında ortaya çıkan genel buhran, farklı sahaları içine alarak ve farklı biçimlere bürünerek, her ülkede kendini farklı şekilde gösterir. Amerika’da, bunun en özgün ve belirgin yönlerinden bir tanesi, gazetelerde neredeyse her gün haber konusu olan, en azından son on yıllık zaman dilimi içerisinde hayatî önem arz eden ve siyasal bir sorun haline gelmiş olan, eğitimde tekerrür eden buhrandır. Şu kesin ki, okul sisteminin tamamında temel standartların sürekli devam eden bir düşüşünün tehlikelerini sezmek için hayal gücünün çok da gelişmiş olmasına gerek yoktur. Yine, kötü gidişatı durdurma adına eğitim yetkililerinin sayısız beyhude gayretleri, meselenin ciddiyetini belirgin bir şekilde işaretlemiştir. Bununla beraber, eğitimdeki bu buhran diğer ülkelerin yirminci yüzyıldaki siyasal tecrübeleriyle (sözgelimi Birinci Dünya Savaşı sonrası devrimci kargaşayla, toplama ve imha kamplarıyla ve İkinci Dünya Savaşından bu yana Avrupa’nın her tarafına yayılan derin huzursuzlukla) mukayese edildiği zaman, eğitimdeki buhranı hak ettiği düzeyde ciddiye almak biraz zordur. Bunu, dünyanın diğer yerlerinde bir benzerine rastlanması pek olası olmayan Amerika’daki yaşamın belirli özelliklerine fatura edecek, yüzyılın büyük sorunlarından bağımsız yerel bir fenomen olarak değerlendirmek gerçekten çok caziptir.
Ne var ki, eğer bu doğru olsaydı, okul sistemimizdeki buhran siyasal bir sorun halini almazdı ve eğitim yetkilileri zamanında bunun üstesinden gelmek hususunda yetersiz kalmazlardı. Elbette ki, mesele, Johnny’nin neden okumayı beceremediği şeklindeki kafa-karıştırıcı sorudan daha fazlasını içermektedir. Dahası, tarihsel ve ulusal sınırlar içerisine hapsedilmiş ve yalnızca kendilerinden dolayımsız etkilenenlere önem arz eden özgül problemlerle uğraştığımız yönündeki inanç her zaman için caziptir. Bizim zamanımızda yanlışlığı mütemadiyen ispatlanan şey bu inancın ta kendisidir! Bu asırda şunu genel bir kural olarak kabul edilebiliriz: Bir ülkede imkân dâhilinde olan herhangi bir şey, yakın bir gelecekte nerdeyse diğer bütün ülkelerde de mümkün olabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Çevirmenler |
Bekir S. Gür Bu kişi benim Murat Özoğlu Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 2 Sayı: 6 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi