Dile dışarıdan müdahale, onu zorla dönüştürme çabaları son derece dikkatli olmak zorundadır. Nasıl bir toprağı mülk edinirsek veya nasıl bir millet bir coğrafyayı vatan olarak mülk edinirse, nasıl bir avuç vatan toprağı dahi başkasına bırakılamazsa, aynı şekilde bir kelime de, dilin gövdesinden kopartılıp atılamaz. Birincisine nasıl kimsenin hakkı yoksa, ikincisi de aynı şekilde kimsenin tasarrufuna bırakılamayacak kadar hayatî bir önemi haiz bir meseledir. Dilden atılan her kelime, daraltılan her anlam, kırılan her dilsel ilişki, bu dünyada olmaklığımızın hem bireysel, hem de kolektif düzeydeki tezahürlerinde derin bir yırtılma getirir ki, dünyanın anlamına ilişkin bir büzülme ve ufalma, aynı zamanda bir zedelenmenin bunun arkasından geleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 2 Sayı: 5 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi