Türkiye siyasî tarihinde uzun bir süre sonra ilk defa bir parti (AKP), tek başına iktidar olmayı başardı. AKP, pratikteki başarısını teorik olarak da temellendirmek amacıyla, Dr. Yalçın Akdoğan'a Muhafazakâr Demokrasi adlı kitabı yazdırdı. Sayın başbakanın kitabın önsözüne yazdığı, "siyaset yaptığımız coğrafyanın toplumsal ve kültürel değerlerine yaslanmak, “yerli ve köklü değerler sistemimiz", "kendi düşünce geleneğimizden hareketle" ibarelerinden anladığımız kadarıyla “yerli bir siyasal hareket”in evrenselleştirilmesi kaygısı var. Felsefenin tanımlarından birisi de, kaygıları paylaşmak olduğuna göre, “muhafazakâr demokrasi” kavramsallaştırmasının “Türk muhafazakârlılığı”na olası katkısını tartışmak gerekir. Zira, “Yerlilik” aşırı-radikal İslâmcı çerçevesinden sağ muhafazakâr çerçeveye taşındı. Önceden sağ siyasetin muhafazakâr milliyetçilik şeklinde popülarize ettiği, Tanzimat'tan itibaren toplumda belirmeye başlayan hem yabancı bir kültür dünyasına karşı kültüre hem de bunun taşıyıcıları olarak gördüğü kesimlere karşı toplumsal tepkinin yeni bir ifadesi olan yerlilik,1 AKP Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Erdoğan'ın ifadesiyle, tekrar yeni siyasal/kültürel biçimler alacağa benziyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi