Tarih boyunca dünya üzerinde var olan her medeniyet kendinden önceki medeniyetin tecrübe birikimine yaslanır ve kendi değerler sistemine göre maddi ve manevi alanı şekillendirmeye çalışır. Günümüz dünyasında etkin bir rol oynayan modern batı medeniyeti de kendinden önceki medeniyetlerin tecrübe ve birikimlerinden istifade etmiştir. Ancak modern batı medeniyetini kendinden önceki medeniyetlerden ayıran en önemli unsur, maddi bir medeniyet olarak ekonomik alanı diğer tüm alanların önüne koymuş olması ve diğer tüm alanları da ekonomik önceliklere göre konumlandırmış ve şekillendirmiş bulunmasıdır. Diğer bir ifadeyle modern batı medeniyetinin zihniyet yapısında ve değerler sisteminde maddiyatın ve ekonominin öncelikleri sistemi şekillendiren temel unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani modern batı medeniyetinin sanat, siyaset, eğitim, bilim, kültür ve ahlak alanları başta olmak üzere her alandaki önceliği ekonomik bir bakış açısıyla belirlenmektedir. Bu anlayışın tarihte ilk defa modern zamanlarda tecrübe edildiği söylenebilir. Modern batı medeniyetinden önce dünyada etkili olan medeniyetlerin her birinin elbette bir iktisat anlayışları vardı. Ancak hiçbirisi modern batı medeniyeti kadar maddi olanı, ekonomiyi, merkeze almış değildir. Her ne kadar şimdiye kadar bu anlayış ve tasavvur, sistemin son üç yüz yıldaki batı merkezli ekonomik büyüme ve özellikle de son yüzyılda tüm dünyadaki etkisini arttırmada en önemli avantajı gibi görünse de, belki de tüm insanlığın ortak mirası ve birikimi olan “medeniyeti” tehdit eden en büyük zaaf olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 16 Sayı: 59 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi