Bu çalışmada liberal demokrasi ve popülizm ilişkisini ele aldık. Popülist siyasi hareketlerin ve popülist yönetimlerin yükselişe geçmesiyle birlikte söz konusu ilişki hem akademik hem güncel siyasi
ilginin odağı haline geldi. İlk olarak liberal demokrasi ve popülizm ilişkisini geleneksel yollarla açıklamaya çalışan yaklaşımları ele aldık. Bu yaklaşımlar esasen popülizmi liberal demokrasi içinde ve
ona içsel olarak ele almaktadır. Ardından, bu ilişkiye anlamak ve açıklamak için farklı bir yaklaşımın gerekli olduğunu iddia ettik. Buna göre, popülizmi liberal demokrasi içinde ortaya çıkan veya liberal demokrasiye içsel bir unsur olarak ele almak yerine, popülizmi -tıpkı liberalizm gibi- demokrasiyi kendi ideolojik yorumu ile biçimlendiren ayrı bir ideoloji, seyrek-merkezli bir ideoloji olarak tanımlamak gerekmektedir. Bu iddiayı iki temel sav üzerine kurduk. Bunlar; demokrasinin bir yönetim biçimi olarak kabul edilmesi gerektiği ve popülizmin bir ideoloji olarak tanımlanması gerektiğidir.
Bu savları temel argümanlar ile kanıtlamaya çalıştık. Demokrasiyi, daha geniş ve esnek bir perspektifle otokrasiler karşısında yer alan halk yönetimleri olarak tanımlamak kavramın tarihsel, teorik
ve pratik haritasına uygun düşmektedir. Popülizmi bir ideoloji olarak tanımlamak da benzer şekilde popülizmin karakteri ve çeşitliliğine uygun düşmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Derkenar Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 62 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi