İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’de tecrübe edilen çok partili hayat, tek parti devrinin aksine toplumda geniş etkiler uyandıran ve halkın ilgisini üzerine çeken başbakanlar devrini getirmiştir. Köyden şehre göçün arttığı, sanayileşmenin ve şehirleşmenin hızlandığı 1950’liler sonrasının sosyal hayatı etkisini siyasî hayata da yansıtmıştır. Yeni sosyolojinin getirdiği insan tipinin benimsediği siyasî liderler başbakanlık makamına ulaşmıştır. Bunlar içerisinde kesintisiz iktidarları ve uzun siyasî hayatlarıyla etkinlikleri toplum hayatında belirgin olan Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın siyasî portrelerini gözlemlemek mümkün olmuştur. Türk şiirinde ve fikir hayatında özgün bir yere sahip olan Sezai Karakoç’un 1950’lilerden itibaren şahit olduğu siyasî hayata dair değerlendirmeleri çeşitli eserlerine dağılmış vaziyettedir. Bunların büyük bir kısmı da dergi sayfalarında kalmıştır. Karakoç’un 1960’lardan itibaren geliştirdiği Diriliş fikir hareketi, siyasî ve toplumsal dönüşümü de öngören bir yapıya sahiptir. Karakoç, Diriliş zaviyesinden İslâm dünyasının geleceği adına Türk siyasetini birçok vesileyle, bilhassa 1990’da kurulan Diriliş Partisi vesilesiyle değerlendirmiştir. Siyaset adamlarının portresinin çıkarılmasını da bu bağlamda gerekli görmektedir. Bundan ötürü, bu çalışmada, bugüne değin üzerine hak ettiği ölçüde değerlendirme bulunmayan Karakoç’un Türk siyasî hayatına dair bakışı betimleme yoluyla ve siyasî liderler üzerinden ortaya konmaya amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Siyasal Hayatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 18 Sayı: 63 - İman, Duruş ve Diriliş: Sezai Karakoç |
Muhafazakar Düşünce Dergisi