Bu makalede Erol Güngör ve Baykan Sezer’in sosyoloji ile tarih arasında kurmuş oldukları ilişki ile Osmanlı tarihini ve toplumunu kavrayışları, karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Türk sosyoloji tarihi içerisinde farklı geleneklerden gelen her iki ismin hem sosyolojiyle tarih arasında kurdukları ilişki hem de Osmanlı konusundaki fikirleri benzerdir. Güngör için tarih bir sosyolojik malzeme sahası oluşunun yanı sıra millet olmak için hafıza fonksiyonunu yerine getiren bir kaynaktır. Sezer içinse tarih sosyolojinin hem bilgi kaynağıdır hem de gerekli sonuç ve derslerin çıkarıldığı zemindir. Güngör, üyesi olduğu milliyetçi ekolün Osmanlı’ya yönelik pejoratif görüşlerini kabul etmeyerek, Osmanlı dönemini Türk tarihi içerisine yerleştirmiş ve Türk milleti için asıl tarihin, eserleriyle ve hatıralarıyla canlı bir şekilde yaşayan Osmanlı Tarihi olduğunu açıkça ifade etmiştir. Sezer de benzer şekilde yetiştiği Marksist geleneğin Osmanlı tarihi ve toplumsal yapısına yönelik kabulünün dışına çıkarak, Osmanlı’yı Türk toplum tarihinin gelişim çizgisi içine yerleştirmiş ve Türk toplum ve gerçeğini tanımada Osmanlı’ya ehemmiyetli bir yer vermiştir. Sonuçta her iki isim için de tarih bir milletin bütün hayatı olarak ve süreklilik içinde kavranmıştır. Osmanlı tarihi de Türk tarihinin bu sürekliliğinin bir merhalesi ve Türk toplum ve kültürünün iyi bir temsilidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Düşünce Tarihi, Din Sosyolojisi, Edebiyat Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 19 Sayı: 64 - Gelenekten Geleceğe Bir Aydın: Erol Güngör |
Muhafazakar Düşünce Dergisi