Batı’da 1970’li yıllarda ekonomik, politik ve kültürel alanlarda tezahürleri gözlemlenen köklü bir dönüşüm süreci yaşanmıştır. Ortaya çıkan yeni duruma dair yapılan kavramsallaştırmalardan birisi de post-modernliktir. David Harvey’e göre önceki dönemin ruhunu anlatan temel kavram “katılık” iken, yeni döneminkini anlatan ise “esneklik”tir. Yeni dönemde emek süreçleri ve piyasalarda esnekleşme, coğrafî akışkanlıkta artış, tüketim kalıplarında hızlı değişiklikler ortaya çıkmıştır. Katılık ile özdeşleştirilen devlet, ekonomik alandaki etkinliğini kaybetmiştir. Bunda yeni teknolojik gelişmelerin ve finansallaşma sürecinin sermayenin akışkanlığını artırmasının da büyük payı vardır. Politik alan ile ekonomik alan arasındaki bağ koparılmış, politik alanın içeriği kültürel alana dair meselelerle doldurulmuştur. Bir başka açıdan ise post-modern sanat, modern sanatın katı kalıplarından “özgürleşme” anlamına gelmiştir.
Türkiye’de ise benzer bir dönüşüm süreci 1980’li yıllarda ortaya çıkmıştır. 24 Ocak Kararları ile yeni dönemin ekonomik temelleri kurulmuştur. 12 Eylül 1980’de yapılan askerî darbeden üç yıl sonra yapılan genel seçimlerde Anavatan Partisi iktidara gelmiş ve yeni dönemin ruhuna uygun politik yaklaşımıyla kitlesel bir destek bulmuştur. Bu dönemde görülen gümrük duvarlarının kaldırılması, özelleştirmeler, finansal serbestleştirme, ideolojik siyasetten uzaklaşma, tüketim kültürünün yerleşmesi, kültürün metalaşması, özel ve kamusal alan arasındaki sınırların aşınması gibi pek çok gelişme aynı sürecin farklı başlıklarıdır: Katılıklar, esnemektedir.
Post-Modernite Fordizm Keynesçilik Anavatan Partisi Tüketim Toplumu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Siyasal Hayatı, Modernleşme Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 19 Sayı: 65 - Yüzyıllık Muhasebe: İkinci Yüzyıla Girerken Türkiye Siyaseti |
Muhafazakar Düşünce Dergisi