İnsanlık tarihi ilk dönemlerden itibaren, o döneme damga
vuran değişim ve dönüşümlerle anılmaktadır. Neolitik
çağdan devrimler çağına uzanan süreçte toplumsal, iktisadî ve
siyasî değişiklikler insanlık tarihine damga vurmuştur. Fakat
son 3-4 yüzyılda tarihin akışı hızlanmış ve daha önce asırları
bulan radikal değişiklikler birkaç on yılda gerçekleşir hâle
gelmiştir. Dolayısıyla son birkaç yüzyıldır sanayi ve teknolojideki
hızlı gelişmeler toplumsal süreçleri; toplumsal süreçler
de siyasal süreçleri daha önceki devirlerden daha hızlı ve daha
radikal bir şekilde değiştirmekte ve dönüştürmektedir.
1990’larda internetin, 2010’lardan itibaren de sosyal medya
ve dijital platformların yaygınlaşmaya başlaması toplumsal
süreçleri de yakından etkilemiştir. Yaygınlaşan ve bir anlamda
demokratikleşen iletişim imkânları sosyal ve dolayısıyla siyasal
ilişki biçimlerini de dönüştürmektedir. Toplumsal ilişkiler artık
daha geçici bağlar üzerine tesis edilmekte; siyasal aidiyetler
daha kolay ve hızlı değişebilmektedir. 1950’lerde televizyonun
yaygınlaşmaya başlaması kitle toplumu yaratacağı endişesiyle
siyasal süreçler için bir risk olarak görülürken, günümüzde televizyonun
etki ve kapasitesinden çok daha hızlı bir iletişim ve
medya iklimi söz konusudur. Böyle bir iklimde siyasal mekanizmaların,
karar alma süreçlerinin, oy verme davranışlarının
da değişmesi ve dönüşmesi kaçınılmazdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 20 Sayı: 67 - Dijital Çağda Siyaset |
Muhafazakar Düşünce Dergisi