Antik çağlardan beri insanın anlamı ve tanımı konusunda değişik yaklaşımlar kabul görmüştür. Bu yaklaşımların tamamı, kimi zaman polis, kimi zaman logos, kimi zaman da inanç gibi, hep dışsal bir belirleyiciye gönderme yapmışlardır. Batı Aydınlanması ve hümanizmi ile birlikte ise insan, artık başlı başına bir değerdir ve bu nedenle onur sahibidir. Dolayısıyla yaşamın orijinine oturan insanın sahip olduğu haklar da birer değerdir ve değerlidir. İşte bu niteliği dolayısıyla insan hakları, tüm platformlarda, kaynağı sorgulanamayan üstün bir güce sahiptir. Ancak bu kabul de, hümanizmin belki de doyurucu bir cevap bulamadığı için sorgulamadığı şu soruyu daima zihinlerde saklı tutacaktır: İnsan niçin onurludur?
There have been accepted views about meaning and defining of human beings sinceantique era. However, all of these views had been focused on external determinancessuch as polis, logos and belief. Together with West Enlighment and humanism, humanbeing has been viewed as a volve and having honour / dignity. Because of this, humanrights are volve and the most voluable thing as human being placed on the origin of thelife. That’s why human rights have an enovimous /superior power taht is not questionedin any platforms. Unfortunatelly even this acceptance cannot find a satisfactory answerand keep this question as hiddening in his mind: Why human being is honourable / sodignity?
Diğer ID | JA52MY72BV |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 32 |