Lozan Antlaşması‟ndan sonra 1928 yılında Venizelos Yunanistan‟da tekrar iktidara gelene kadarki süreçte, özellikle Mübadele Protokolü‟nün yorumu ve uygulamasındaki sorunlar ile Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi ile ilgili bir takım meseleler sebebiyle Türk-Yunan ilişkilerinde pürüzler yaşanmıştır. 19 Ağustos 1928 seçimleriyle Venizelos son derece güçlü bir şekilde iktidara geldiğinde, Yunanistan nüfusunun yaşam koşullarını iyileştirme gayreti içine girmiştir. Venizelos hükümeti diğer taraftan Yunanistan‟ın büyük güçlerle ve komşu ülkelerle ilişkilerini düzenlemek istemiştir. Sorunlar olmasına rağmen Türkiye ile yakın işbirliğine gitmek, Venizelos‟un dış siyasetinin en önemli hedefini teşkil etmiştir. Bunun en çarpıcı göstergesi, Venizelos‟un seçim zaferinden sadece on bir gün sonra Türk Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü (Aras) Bey‟e ve Başbakan İsmet (İnönü) Paşa‟ya gönderdiği mektuptur. Türkiye‟den de olumlu yanıt gelmesi üzerine Türk-Yunan dostluğuna giden yol açılmıştır. Venizelos dostluk adına Yunanistan‟da özellikle göçmenlerden gelen muhalefeti göğüslemiş, kendisini bu dostluktan alıkoymak isteyenlere kulaklarını kapatmış ve Yunan halkına barışın önemini, Yunanistan sınırları içindeki alanın gelişmek için yeterli olduğunu anlatan mesajlar vermiştir. Bu sayede Yunan başbakanının Ankara ziyareti 30 Ekim 1930 günü Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması; Deniz Kuvvetlerinin Sınırlandırılmasına İlişkin Protokol; İkamet, Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması‟nın imzalanmasıyla neticelenmiştir. Yunanistan bu antlaşmalarla öncelikle sınırlarını güvenceye almayı ve deniz silahlanmasına ayrılacak kaynakları başka sahalara aktarmayı amaçlamıştır.Yunan tarihçileri Venizelos‟un dostluk uğruna bazı icraatlarını ve söylemlerini aşırı bularak eleştirilebilmektedir. Yine de pek çoğuna göre 1930 yılındaki antlaşmalar Venizelos‟un en büyük diplomatik başarılarıdır ve geçmişten gelen sorunları aşmak, dostlukla işbirliğine yönelmek isteyen iki halkın özgür ve bağımsız diplomatik etkinliği, cesaretli bir girişim ve gerçekçi bir siyasettir.
There were problems in Turkey – Greece relations after the Lausanne Treaty up to year 1928 which Venizelos came to power. Main problems were about the interpretation of exchange protocol and various problems related with Fener Patriarchate. At elections of August 19, 1928 Venizelos became a powerful leader and he tried to rise the life quality of Greek citizens. The Venizelos government also tried to strengthen the relations of Greece with leading and neighboring countries. In spite of existing problems, the main target of Venizelos‟s foreign policy was to cooperate with Turkey. Venizelos only 11 days after from his election victory sent a letter to Turkish foreign minister Tevfik Rüştü (Aras) and Prime Minister İsmet (İnönü). This was the main evidence of his policy. With positive answer of Turkey‟s to this letter the way to Turkish - Greek friendship opened. Venizelos tried hardly for friendship especially he stood against the opposition of the immigrants. He closed his ears to conflicts, he told to Greeks the importance of the peace and he gave messages regarding that the existing area of Greece is enough for development. Regarding to this the visit of Greek prime minister on October 30, 1930 ended fruitfully. In this visit “The Friendship, Neutrality, Agreement And Arbitration Treaty”, “The Protocol Related With Limitation Of The Naval Forces”, “Residence, Trade And Sailing Agreement” were signed. The purpose of Greece with these agreements was firstly to secure its borders and to move the sources saved for naval weapons to other needs. Greek historians can criticize that some actions of Venizelos were extreme for friendship. But most of them accept that the agreements signed at 1930 were a big political success for Venizelos. This was a realistic diplomacy and a generous enterprise to solve the problems of the peoples of two countries that were seeking peace and cooperation.
Diğer ID | JA52VA77UN |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 23 |