1930 krizinden sonra, özellikle de 1950’li yıllardan başlayarak kalkınma ekonomisinin güncellik kazanması, bölgesel politikalar ve bölge kavramının yükselen değer olarak gündeme gelmesini sağlamıştır. Bu açıdan bakıldığında, bir hizmet sektörü olan turizmin ülke içinde gelişmesi ve büyümesi, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının ortadan kalkmasına ve kalkınmaya yardımcı olacağı öngörülmektedir. Bu anlamda çalışmanın amacı, bölgesel kalkınmada turizm sektörünün ekonomik açıdan nasıl bir öneme sahip olduğunu incelemek ve turizm sektörünün bölgesel kalkınmada ülkelere doğrudan ya da dolaylı olarak bir katkı sağlayıp sağlamadığını araştırmaktır. Genel olarak elde edilen bulgular, bölgesel bir gelişme stratejisi olarak değerlendirilen bu sektörün, az gelişmiş ve geri kalmış bölgelerin gelişmesine, ekonominin yeniden yapılandırılmasına ve sonuçta bir bütün olarak ekonomik büyüme ile kalkınmaya katkı sağladığını göstermektedir.
After the crisis of 1930, regional development, which gained currency particularly from the 1950s on, ensured the prevalence of regional policies and the concept of region as a rising value. From this point, it is considered that the development and growth of tourism as of services sector in the country contributes to eliminating the interregional development differences and fosters development. In this context, the aim of this study is to examine how important tourism sector is to regional development in economic terms and investigate whether tourism sector contributes directly or indirectly to regional development for countries. The findings have revealed that this sector, which is considered to be a regional development strategy, contributes to the development of less developed and underdeveloped regions, to restructuring of the economy, and as a result, to the growth and development of the economy as a whole.
Diğer ID | JA52ZE36YZ |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 19 |