İnsanların yeryüzünde toplayıcılıktan kendileri ekip biçme toplumuna geçtikleri günden beri, ürettikleri ürünleri yemek için un haline getirdikleri görülür. Özellikle insanoğlunun her türlü iklimde ve coğrafyada yetiştirdiği buğday insanların en çok kullandıkları temel gıda maddesidir. İnsanlar buğdayı dünyanın değişik bölgelerinde farklı biçimlerde un haline getirmiştir. Basit ve ilkel değirmenler insan ve hayvan gücünün yanında su gücünün de kullanılmağa başlamasıyla teknolojik bir devrim geçirmiştir. Orta Asya'da Türkler de değirmen sözcüğü mevcuttur. Dolayısıyla değirmen Türkler tarafından İslam öncesi dönemde Orta Asya'da da kullanılmıştır. Daha sonraki dönemlerde teknik olarak Türkler Çin'den, İslam Dünyasından veya Roma İmparatorluğundan etkilenmiş olabileceği gibi Türkler de onlara birikimlerini aktarmış olabilir. Çünkü farklı coğrafyalarda insanlar ihtiyaçlarını çözüm noktasında hemen hemen aynı sonuçlara ulaşacak derecede problemlerini benzer şekillerde çözmüşlerdir. Değirmen insanların temel ihtiyaçlarını yiyecek haline getirmede önemli bir araçtır. Üretim tüketim arasındaki dengeye orantılı olarak bölgede değirmenler inşa edilmektedir. Değirmenler insan nüfusu ve üretimle orantılıdır. Değirmenler coğrafyanın özelliklerine göre de teknik olarak inşa edilmektedir. Su, rüzgâr ve hayvan gücü ile işleyenler yapılmaktadır. Değirmenler buğday, çeltik, mısırı un haline getirirken zeytin ve susam gibi ürünleri de yağ haline getirmede kullanılmıştır. Dolayısıyla değirmen insan hayatında önemli araçlardan biridir. Tahrir defterlerinden Menteşe bölgesinde değirmenlerin XIV. yüzyıldan itibaren inşa edildiği ve kullanılmağa başlandığı anlaşılmaktadır. Bu dönem öncesine ait değirmenler olabilir. Fakat konumuz itibarıyla vakıf kayıtlarından elde edilen bilgiler çerçevesinde Menteşe bölgesinde değirmenler ele alınmıştır. Bölgede XVI. yüzyıl süresinde devlet tarafından yaptırılan tahrirlerden oldukça önemli miktarda değirmen olduğu anlaşılmıştır. Değirmenler üretim tüketim ilişkisi açısından oldukça önemlidir. Bölgedeki nüfusa göre değirmen sayısı değişmektedir. Değirmenlerden bölgedeki su kaynaklarını tespit etmek ve bunların yıl içindeki işleyişlerini bilmek ve incelemek mümkündür. Suyun dışında yel değirmenleri ile atlar kullanmak suretiyle işletilen kıraç değirmenler mevcuttur. Yağhaneler zeytin ve süsamın işlendiği merkezlerdir. Kazalara göre değirmenlerin yıl içindeki işleyişleri değişmektedir.
Since the time humans passed from collecting food to cultivation of the land it has been seen that they ground the crops they produced into flour for foodstuff. Especially wheat, which has been commonly grown in every region and climate all over the world, has always become an essential foodstuff. Man ground wheat into flour in a different way in the different parts of the world. The simple and primitive mills have evolved through the ages by using power of water and other technological developments. Turks had a word for mill in their language even when they were in Central Asia. For this reason the word “mill” was also used in pre-Islamic period. In the later periods Turks could have been affected by China, Islamic world or Roman Empire or they could have transferred their experiences. Because human beings had used similar techniques or methods in order to solve their own problems in the different parts of the world. Mills are very important vehicles to grind various foodstuffs into flour. Depending on the supply and demand principle the mills were built in the region. These are proportional to the population and production. The mills also carry the technical characteristics of the region. The ones run by water, wind and animal power had been built in the course of the time. While they were used to grind wheat, rice and maze into flour, they were also used to extract oil from sesame and olive grains. So mills have become important vehicles in human life. It is apparent from state recordings that the mills began to be used in Menteshe region from the XIV. century on. The date of the mills in this region goes back to earlier times. For the scope of our study, only the mills in Menteshe region were handled in the light of the knowledge obtained from foundation recordings. It has been found out that there were many mills in the region in XVI. century according to the state recordings. Mills were also very important in terms of production-consuming relationship. The number of the mills would change according to the population in the region. With mills it is possible to determine the water sources and investigate their seasonal regimes all year long in the region under study. In addition to the water-powered mills there were horse and wind powered mills. Oil mills are the places where olive and sesame oil was extracted. The operation of the mills during the year changed according to the towns around the Menteshe region.
Diğer ID | JA52ZV62BG |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 18 |