Otoimmün pankreatit (OIP) 6. ve 7. dekatlardaki erkeklerde
sıkça karşılaşılmasına rağmen 10 yaşındaki çocuklar da dahi
görülebilen ve görülme sıklığı gittikçe artan bir hastalıktır. OIP,
1961 yılında Sarles ve arkadaşlarınca ilk kez tanımlanırken OIP
(otoimmün pankreatit) terimi ilk kez 1995’de Yoshida ve
arkadaşları tarafından kullanıldı. Bu tanıma göre, ağır lenfosit
infiltrasyonun ve fibrozisin birlikte bulunduğu inflamatuar
hastalık, kronik bir süreçtir ve organ işlevsizliğine neden olur.
Pankreas karsinomunu taklit edebilen fokal lezyon, en sık
pankreasın baş kısmında olarak görülse de sklerotik reaksiyon
sonucu yaygın (diffüz) olarak tüm organa yayılıp genişleterek
sertleştirebilir. Malignite benzeri bulguları olması ve steroid
tedavisine yanıt vermesi önemli diğer özellikleridir.38 yaşında
İnşaat teknikeri olarak çalışmakta olan erkek hasta 5 gündür
devam eden ve şiddeti gittikçe artan karın ağrısı şikâyeti ile aile
hekimine başvurdu. Hastanın yapılan fizik muayenesinde
herhangi bir patolojik bulguya rastlanılmadı. Hastanın sık sık bu
tarz ağrı ataklarının olması nedeniyle anamnez derinleştirildi.
Hastanın karın ağrılarının sık tekrarlaması ve hikâyesinde
otoimmün hastalık olması nedenleriyle, otoimmün pankreatit
olabilir düşüncesi ile acile yönlendirildi. Hasta 5 gündür süren
şiddetli karın ağrısı şikâyeti nedeniyle Dokuz Eylül Üniversitesi
Tıp Fakültesi (DEÜTF) acil servisine başvurdu.Sık yineleyen
karın ağrısı ve komorbid otoimmün hastalığı olan bireylerde IG4
aracılı otoimmün pankreatit tanısını akla getirmek önemlidir. Bu
tür IG4 aracılı otoimmün kökenli birçok hastada gereğinden
fazla cerrahi işlem ve her akut atakta yapılan yeniden tanı koyma
çabaları zaman ve kaynakların gereksiz harcanmasına neden
olmakta hasta için ise iyileşme sürecini uzatmaktadır.
Although autoimmune pancreatitis (AIP) is often encountered in men at the 6th and 7th decades, 10-year-old children could even be diagnosed and the incidence of disease has been increasing. While the definition of “AIP’’ was first made by Sarles and his colleagues in 1961, this term was first used by Yoshida and et al. in 1995. According to this definition, the inflammatory disease is a chronic process that has both heavy lymphocyte infiltration and fibrosis coexistent. It causes organ dysfunction. 38-year-old male, who is working as a construction technician, is admitted his GP/FP for increasing abdominal pain intensity, which has been ongoing for 5 days. No pathologic findings can be recognized in his physical examination. Due to the frequent attacks of this kind of pain and the prediagnosis of an autoimmune disease as like autoimmune pancreatitis in the patient’s anamnesis, he is referred to the emergency service. The patient is admitted to the emergency service of Dokuz Eylül University Faculty of Medicine (DEUFM) because of his recurring abdominal pain that has been ongoing for 5 days. Individuals, who have got recurring abdominal pain and comorbid autoimmune disease, should be considered as IG4-mediated autoimmune pancreatitis. Because of such IG4-mediated autoimmune originated diseases, many patients would undergo unnecessary operations. The effort to re-diagnose after each attack causes the unnecessary use of time and resources besides it prolongs the healing process of patients.
Abdominal pain Autoimmun Pain Pancreatitis Repeatitive admission
Diğer ID | JA94BC69CJ |
---|---|
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 1 |