Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Göstergebilimin Serüveni

Yıl 2016, , 379 - 398, 31.12.2016
https://doi.org/10.30523/mutefekkir.284572

Öz

Dil felsefesi, yirminci yüzyılda felsefenin de sınırlarını aşan en gözde çalışma alanlarından biri haline gelmiştir. Özellikle 1960’lı yıllar varoluşçuluk, yapısalcılık ve marksizm arasındaki hararetli tartışmaların yaşandığı yıllardır. Bu yıllarda öncelikle doğal dillere ilişkin yapılan çalışmalar yapay dil çalışmalarını da içine alacak şekilde genişlemiştir. Bu çalışmaların etkisiyle bütün anlamlı dizgeleri çözümlemeye ve betimlemeye çalışan göstergebilim ortaya çıkmıştır. Bu tarihlerde Avrupa da Ferdinand de Saussure Dilbilim çalışmalarıyla göstergebilimi (Semiology) hazırlarken ondan habersiz bir şekilde Amerika da Charles Sanders Peirce göstergeler arasındaki ilişkileri tanımlamak için bir çerçeve olarak kullanılacak göstergebilim (semiotic)’in ilkelerini belirlemekle meşguldür. 1960’ların ikinci yarısında ise Roland Barthes geliştirdiği gösterge kuramıyla müstakil bir göstergebilimin kurucusu olarak kabul görmüştür. Bu çalışmadaki amacımız göstergebilimin ilk felsefi metinlerden günümüze gelen dil felsefesi içerisindeki tartışmaların sonucunda nasıl ortaya çıktığını betimlemektir.

Kaynakça

  • Altuğ, Taylan, Dile Gelen Felsefe, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2008.

The Adventure of Semiotics

Yıl 2016, , 379 - 398, 31.12.2016
https://doi.org/10.30523/mutefekkir.284572

Öz

Linguistic philosophy has become one of the most popular study fields that has overstepped the borders of philosophy in the twentieth century. 1960s are the years of vehement discussions between existentialism, structuralism and Marxism. In these years, the studies of natural languages primarily expanded to cover artificial language studies as well. As a consequence of the influence of these studies, semiotics, trying to resolve and define all of the meaningful systems, has emerged. While Ferdinand de Saussure was forming semiology with his Linguistic studies in Europe on these dates, Charles Sanders Peirce was dealing with determining the principles of semiotics that was going to be used as a framework in order to define the relationships between signs in America. On the other hand, Roland Barthes was accepted as the founder of semiotics with his sign theory in the second half of the 1960s. This paper aims at describing how semiotics has emerged as a result of debates in the language philosophy by examining the first philosophical texts and current discussions.

Kaynakça

  • Altuğ, Taylan, Dile Gelen Felsefe, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2008.
Toplam 1 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Araştırma
Yazarlar

Mehmet Fatih Ünal

Yayımlanma Tarihi 31 Aralık 2016
Gönderilme Tarihi 27 Eylül 2016
Yayımlandığı Sayı Yıl 2016

Kaynak Göster

ISNAD Ünal, Mehmet Fatih. “Göstergebilimin Serüveni”. Mütefekkir 3/6 (Aralık 2016), 379-398. https://doi.org/10.30523/mutefekkir.284572.

Cited By














Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.