Bu çalışmanın amacı Hanefî fürû kaynaklarındaki ilgili meseleleri incelemek suretiyle, tüme varım metodunu kullanarak hükmün sübûtunun yargı kararına bağlı olup olmama sebeplerini tespit ve ferʿî meseleleri bu sebeplerle irtibatlandırarak izah etmektir. Şerʿî hükmün sübûtunun hangi hâllerde yargı kararına bağlı olduğunu bilmek, teorik açıdan önemli olması bir yana, somut bir meselede yargı kararıyla şerʿî hükmün farklılık arz etmesi durumunda, hukukî tasarruf hakkındaki şerʿî hükmün geçerliliği konusunda sağlıklı değerlendirme yapabilmenin de ön koşuludur. Şerʿî hükmün sübûtunun yargı kararına bağlılığında beş temel etkenin belirleyici olduğu tespit edilmiştir. Bunlar hukukî olayın dava konusu edilmeye elverişli olup olmaması; hükmün sebebinin kesin/açık/kuvvetli olup olmaması, olayın hükmünde fakihlerin ihtilaf veya ittifak etmeleri; kişinin hukukî tasarrufa yetkili olup olmaması ve hukukî işlemin, bağlayıcı bir sözleşmeyi fesih mahiyetinde olmasıdır. Somut bir meselede şerʿî hükmün sübûtunun yargı kararına bağlılığı hususunda, birden fazla sebebin aynı anda etkili olması mümkündür. Öte yandan bu etkenlerin somut bir olayda birbiriyle çelişmeleri de söz konusu olabilmektedir.
The aim of this study is to determine the reasons whether the existence of the religious judgment depends on the judicial decision by examining the relevant issues in the Hanafi furūʿ sources and using the inductive method. In addition to being theoretically important to know in which cases the religious provision depends on the judicial decision, it is also a prerequisite for making sound assessments about whether the religious provision will be valid or not, in case of a difference between the judicial decision and the religious provision in a concrete matter. It has been determined that five main factors are effective in the dependence of the existence of the religious provision on the judicial decision. These factors are as follows: Whether the legal event is suitable to be the subject of a judicial decision; whether the reason for the religious provision is definite/clear/strong; the disagreement or consensus of the jurists in the provision; whether the person is authorized to take legal transaction; and the legal action to be in the nature of termination of a binding contract. It is possible more than one reason may be effective regarding the adherence of the religious provision to the judicial decision in a concrete issue. On the other hand, these factors may conflict with each other in a concrete case.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 18 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.