The proximity of hadīth narrators to rulers and how this was evaluated by hadīth critics during the second century of the Islamic calendar is a significant topic in the field of hadīth studies. The relationships between hadīth scholars and political authorities emerged in various forms during the early periods of Islamic history. Some narrators displayed an oppositional stance towards those in power, while others maintained close ties with rulers. A considerable portion of scholars, however, kept a distance from political figures. The negative attitudes of some hadīth scholars towards narrators closely associated with political authorities appear to have evolved over time in connection with certain historical political events. By the second century of the Islamic calendar, critical hadīth scholars were observed using disparaging expressions for narrators close to rulers. Nevertheless, many reliable narrators, for various reasons, assumed governmental roles and established close relationships with political leaders. This article attempts to determine whether the proximity of hadīth narrators to rulers was universally regarded as a definitive criticism or if it was considered a relatively minor issue akin to matters of personal conduct. Employing a qualitative methodology, the study involves a literature review, focusing primarily on renowned hadīth narrators from the end of the first century to the intense political struggles of the second century, marked by fitnah incidents. The findings of the research indicate that, despite a generally negative disposition towards being close to rulers and assuming governmental roles among hadīth scholars during the second century of the Islamic calendar, such actions were not categorically deemed as definitive grounds for criticism.
Hicrî ikinci yüzyılda hadis râvilerinin yöneticilerle olan yakınlıkları ve bunun hadis münekkitleri tarafından nasıl değerlendirildiği, hadis ilmi açısından önemli bir konudur. Hadisçilerin devlet adamlarıyla olan ilişkileri, İslâm tarihinin erken dönemlerinde farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. Bazı muhaddisler iktidara muhalif bir yaklaşım sergilemişlerdir. Diğer taraftan muhaddislerin bir kısmı da yöneticilere yakın durmuş çoğunluğu oluşturan önemli bir kesim ise yöneticilerden uzak kalmıştır. Muhaddislerin yönetime yakın duran râvilere karşı olumsuz yaklaşımlarının tarihî süreçte yaşanan bazı siyasî olaylara bağlı olarak zamanla oluştuğu anlaşılmaktadır. Hicrî ikinci asra gelindiğinde münekkit muhaddislerin yöneticilere yakın olan râviler için cerh ifadeleri kullandıkları gözlenmektedir. Bununla birlikte birçok güvenilir hadisçi farklı nedenlerle devlet görevlerini üstlenmiş ve devlet yöneticileriyle yakın ilişkiler kurmuştur. Makalede hadis râvilerinin yöneticilere yakınlıkları muhaddislerce mutlak bir cerh olarak mı yoksa mürûet gibi daha tali sayılabilecek bir değerlendirme olarak mı kabul edildiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada nitel bir yöntem benimsenerek ilgili literatür taraması yapılmış olup daha çok fitne olaylarıyla başlayan ve siyasî mücadelenin yoğun olduğu hicrî birinci asrın sonu ile ikinci asırda hadis rivayetiyle tanınmış muhaddisler merkeze alınmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgulara göre, hicrî ikinci asırda muhaddisler arasında, yöneticilere yakın olmaya ve devlet görevi üstlenmeye karşı genel itibariyle olumsuz bir yaklaşımın bulunmasına rağmen, kesin bir cerh nedeni olarak kabul edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 21 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.