Modern yaşamda kameralarla gözetleme, kayıt altına alma kendi içerisinde gözetleyenin gözetlenen üzerinde tahakküm kurduğu bir alan açar. Bentham’ın Panoptikon modeli görünür olmak, bakmakta olan gözün hâkimiyetine girmektir. Foucault’un Panoptikon fikrinden yola çıkarak tanımladığı iktidar, bedenleri normalleştirip kontrol altına almak üzerinedir. Sinemada ise bu durum gözetleyen ile gözetlenenin zaman zaman iç içe geçtiği bir hâl almıştır. Pencereler bu anlamda çok önemli bir unsurdur, çünkü tek başına hem gözetlemeyi hem de gözetlenmeyi kapsayabilir. Sinemada da görünür olmak hem bir iktidar hem de teslimiyet alanıdır. Çalışmanın amacı sinemada gözetleme temsillerinin güç ve iktidar ile olan ilişkisini gözler önüne sermek ve örnek filmlerden yola çıkarak pencere unsurunu temel alarak gözetleme ediminin karakterleri nasıl etkilediğini araştırmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.